AVNİ TUNA DİLLİGİL
Senarist / Yönetmen
Avni Tuna Dilligil, İstanbul Bilgi Üniversitesi Reklamcılık ve Prag Famu Film Akademisi Yönetmenlik mezunu. Aynı zamanda oyunculuk ve oyuncu yönetimi üzerine Şahika TEKAND Studio da eğitim aldı. Üniversite eğitimi için Ankara’dan İstanbul’a taşınması ile film setlerinde çalışmaya başladı. Sektöre yönetmen Oğuzhan Tercan’ın uzun metrajı ’Hırsız Var!’ (2004)’da yönetmen yardımcısı olarak girdi.
Türk, İtalyan, İspanyol, Alman, Norveçli, Iraklı, Hollandalı film ekipleri ile yardımcı yönetmen olarak çalıştı. İstanbul’da çekilecek bir Nijerya filmi ise, projenin iptal olması nedeni ile gerçekleştirilemedi. Son yıllarda Yardımcı yönetmenlik ve 2.yönetmenlikten uzaklaşıp senaristliğe odaklanmış durumda.
İşleriniz, fikir aşamasından önümüze gelene kadar nasıl bir süreçten geçiyor?
Parlak olduğunu düşündüğünüz veya birilerinin düşündüğü bir fikir ile başlıyor.
Bu fikir; Basit bir önerme. Heyecan veren bir sahne. Bir toplumsal çatışma. Aklımıza takılan bir soruya cevap aramak olabiliyor.
Sinemanın, sanatçının amacı; Eserin içinde saklı kişisel bir yorumu, bir derdi ele alan bakışını, duruşu sunmak. Taraf tutar, tutmaz, sorgulatır, sorgulatmaz ayrı bir tartışma ama derdi olanın eseri olur. Eser için bir fikir. Fikir için bilgi gerekir.
Yazım sürecindeki kararlarınızı şekillendirecek ve koruyacak kadar araştırıp, işin cümlesini, sizin için ne olduğunu tanımladıktan sonra yazmaya karar veriyorsunuz.
Kimi zaman yalnızsınız kimi zaman ise ortak yazarlar, yapımcılar, oyuncular, yapımcının yeğeni, komşu teyze, hikâyeyi bilmeyen biri de okusun ne diyecek diye görüş istenen dış kulvar insanlar ile kesişiyor yolunuz. İşte fikrinizi ve duruşunuzu savunmanız gereken kısım burada başlıyor.
Türkiye’de yaşayan ve film çeken bir yönetmen/senarist olarak yurt dışındaki yönetmen ve senaristlerden farklı ne gibi kaygıların olduğunu düşünüyorsunuz?
Uzun bir cevabın ulaşacağı yer “Otosansür” kelimesi. Kaygılar kendinizi kısıtlamanıza yol açıyor. Yalnızca politik açıdan algılanmasın, yeri geliyor bir gece sahnesi yazarken ışık malzemesinin maliyeti bile aklınıza takılıyor.
Yaptığınız işlerde nelerden ilham alırsınız?
Klişe ama hayat. Hayatın içinden basit olaylar yeri gelip bir bilim kurgu filmine bile sebebiyet veriyor. Bazen izlediğimiz eserler için “abartmış bunlar” dediğimiz anlar oluyor. İnanın gerçek hayat hikayeleri daha inanılmaz ve abartılı. Sinemasal gerçeklik ile görüp şaşırdığımız sahnelerin bin bir katı aslında yanı başımızda her an gerçekleşiyor. Sadece görmüyoruz. Veya görmezden geliyoruz.
Arnavutköy’de vakit geçirmekten hoşlanıyor musunuz?
Evet. Etiler oturuyorum ama ev dışında zamanımın çoğu Arnavutköy de geçiyor. Müdavim olmuş durumdayım.
Arnavutköy'ün en sevdiğiniz yönleri?
Bebek gibi kalabalık olmayan. Mahalle esnafının birbirini hala tanıdığı, derdi olanın derdine koşulan, tartışılan, barışılan, yaşayan, sevilen bir muhit..
Comments